Arkas Line olarak, Denizlerin ve Deniz Biyoçeşitliliğinin Korunması yüksek öncelikli sürdürülebilirlik konularımızdan biridir. Deniz ekosistemlerini korumak, kirliliği önlemek ve biyoçeşitliliği artırmak için uzun vadeli projeler uygulamayı taahhüt ediyoruz.
Balast Suyu Arıtımı
Arkas Line, sıkı atık yönetimi uygulamaları ile deniz ekosistemlerini korumayı taahhüt eder. Çevre Politikamız doğrultusunda, atıkları denizde boşaltmak yerine liman tesislerine teslim etmeye öncelik veriyoruz. Gemilerimiz, sintine atığı ve yakıt çamurlarının kara tesislerine transfer edilmesi ve deniz hayatını korumak için ultraviyole ve filtrasyon yöntemleri kullanan balast suyu arıtma sistemleri kullanmak gibi titiz protokoller izlemektedir. Bağlayıcı çalışan sözleşmeleriyle yürürlüğe konan bu uygulamalar, çevresel etkiyi azaltma ve atıkların sorumlu bir şekilde bertaraf edilmesini sağlama konusundaki kararlılığımızı göstermektedir.
Arkas and Deniz Temiz Turmepa II
Arkas Holding ve TURMEPA iş birliğiyle başlatılan proje kapsamında 2006 yılında faaliyete geçen Arkas TURMEPA II atık toplama gemisi, sonucu itibarıyla bu tür projeler için doğru bir model olduğunu kanıtlıyor. Bu projenin doğrudan avantajı, hem Çeşme koylarının hem de deniz suyunun temiz kalmasına katkıda bulunması ve aynı zamanda bölgesel deniz habitatının bozulmasını önlemesidir.
Atmosferden gelen aşırı ısı okyanuslar ve denizler tarafından emilir. Araştırmalara göre denizler yeryüzünde ihtiyaç duyduğumuz oksijenin %50 ila %70’ini üretmektedir. Denizlerin ve suyun altındaki yaşamın korunması, Türkiye’nin öncü taşımacılık şirketi olan Arkas’ın en önemli öncelikleri arasındadır. Bu hedefle 2006 yılından bu yana Arkas Turmepa II’nin topladığı toplam atık miktarı 2 milyon litreyi aşarak karadaki yaşamın yanı sıra su altındaki yaşamın devamlılığına katkıda bulundu.
Deniz Yaşamını Koruma Derneği ve “Son Sığınak Marmara” Kitabı
2023 yılında sürdürülebilirlik önceliğimiz “Deniz Koruma ve Deniz Biyoçeşitliliğinin Korunması” kapsamında, deniz ekosistemlerini korumak, kirliliği önlemek ve biyolojik çeşitliliği artırmak için çeşitli koruma projeleri hayata geçirmeyi amaçladık. Bu amaç doğrultusunda Marmara Denizi’nin ve çevresindeki Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz’in biyolojik çeşitliliğine ışık tutan “Son Sığınak Marmara” adlı kitabın sponsorluğunu yaptık.
“Son Sığınak Marmara” belgeseline eşlik eden bu kitap, DYKD (Deniz Yaşamını Koruma Derneği) üyelerinin Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerindeki deniz yaşamını keşfetme yolculuğunu anlatıyor. Kitap, Marmara Denizi’nin keşfedilmeyen sırlarını öne çıkararak, önemini ve acil koruma ihtiyacını vurguluyor. Bu sponsorluk sayesinde denizlerimizi korumanın önemi ve onları korumak için devam eden çalışmalar konusunda farkındalık yaratmayı hedefliyoruz.
